Adjectives ( Sıfatların Derecelendirilmesi, Comparative and Superlative Özellikleri
Adjectives ( Sıfatların Derecelendirilmesi ) ( Comparative and Superlative ) Halleri ve Durumları
1 – İngilizce Dersleri ( Bireysel – Özel İngilizce Dersleri )
2 – İngilizce Dersleri ( 4 kişi ile yapılan grup İngilizce Dersleri )
Adjectives – Sıfatların Derecelendirilmesi ( Tek heceli sıfatlar )
big……………………………………………bigger……………………………………the biggest short………………………………………..shorter…………………………………..the shortest small………………………………………..smaller…………………………………..the smallest easy…………………………………………easier…………………………………….the easiest long…………………………………………longer…………………………………… the longest tall…………………………………………..taller……………………………………..the tallest
Adjectives ( Sıfatların Derecelendirilmesi ) ( Comparative and Superlative ) Kullanımı :
Tek heceli sıfatların comparative formu denilen sonuna ” er ” ekleri almış halleri iki şeyin, iki nesnenin birbirleri ile kıyaslanmasında kullanılır. Bu kullanımda sıfatın comparative formundan sonra ”than ” ifadesinin kullanılması kesinlikle elzemdir. Örnekler : I am younger than my brother : Ben erkek kardeşimden daha küçüğüm. Kızılırmak is longer than Yeşilırmak : Kızılırmak Yeşilırmaktan daha uzundur . Science is easier than maths : Fen matematikten daha kolaydır. My sister is shorter than me : Kız kardeşim benden daha kısadır. Toyota is cheaper than Mercedes : Toyota mersedesden daha ucuz. A mouse is bigger than a bee : Bir fare bir arıdan daha büyüktür. A cat is smaller than a bear : Bir kedi bir ayıdan daha küçüktür. Birds are faster than us : Kuşlar bizden daha hızlıdır. Konya is larger than Ankara : Konya Ankaradan daha büyük ( Kapsadığı alan itibari ile ) My father is fatter than my mother : Babam annemden daha şişmandır.
Adjectives ( Sıfatların Derecelendirilmesi ) ( Comparative and Superlative ) Kullanımı :
Tek heceli sıfatların sonlarına ” est ” eki almış halleri nadirlik bildirmek için kullanılır. Anlatılan kişi yada olayın nadir rastlanacak bir nitelikte olduğunu anlatmak için kullanılır. Örnekler : Kızılırmak is the longest river in Turkey : Kızılırmak Türkiye’deki en uzun nehirdir. Hakan is the tallest man in the family : Hakan ailedekien uzun boylu erkektir. Konya is the largest city in Turkey : Konya Türkiye’deki en büyük kenttir. Ahmet is the tallest boy in the classroom : Ahmet sınıftaki en uzun boylu çocuktur. Bosphorus Bridge is the longest bridge in İstanbul : Boğaziçi Köprüsü İstanbuldaki en uzun köprüdür. Mt. Ağrı is the tallest mountain in Turkey : Ağrı dağı Türkiyedeki en yüksek dağdır. Lombargini is one of the fastest cars in the world : Lombargini dünyadaki en hızlı arabalardan biridir. History is the easiest subject of all : Tarih hepsinden en kolay konu. Ayşe is the youngest girl in the family : Ayşe ailedeki en küçük kızdır. My grandfather is the oldest person in the family : Büyük babam ailedeki en yaşlı insandır.
Adjectives ( Sıfatların Derecelendirilmesi ) ( Comparative and Superlative ) Kullanımı :
Kendisinden önce ” more ” kelimesini ek olarak alan sıfatlar iki şeyin kıyaslanmasında kullanılırlar . Bu sıfatların cümle içinde kullanımıda kendilerinden sonra kesinlikle ” than ” eki kullanılır. Örnekler : Hakan is more hardworking than his friends : Hakan arkadaşlarından daha çalışkan. Teaching English is more difficult than learning English : İngilizce öğretmek ingilizce öğrenmekten daha zor. İstanbul is more crowded than Ankara : İstanbul Ankaradan daha kalabalık. My brother is more careful than my sister : Erkek kardeşim kız kardeşimden daha dikkatli. My sister is more careless than my brother : Kız kardeşim erkek kardeşimden daha dikkatsiz. This book is more interesting than that book : Bu kitap o kitaptan daha ilginç. Brad Pitt is more handsome than me : Brad Pitt benden daha yakışıklı. Asım is more intelligent than his friends : Asım arkadaşlarından daha akıllı. Angelina Jolie is more beautiful than Julia Evans : Angelina Jolie Julia Evans dan daha güzel. Iphone is more expensive than Nokia : Iphone Nokia dan daha pahalı.
Adjectives ( Sıfatların Derecelendirilmesi ) ( Comparative and Superlative ) Kullanımı :
Kendisinden önce ” the most ” kelimesini ek olarak alan sıfatlar bahsi geçen konunun nadirliğini en nadir olmasını anlatır. Hakan is the most hardworking person in the family : Hakan ailedeki en çalışkan insan. Teaching English is the most difficult thing in the world : İngilizce öğretmek dünyadaki en zor şey. İstanbul is the most crowded city of Turkey : İstanbul Türkiyenin en kalabalık kentidir. My brother is one of the careful people in the world : Benim erkek kardeşim dünyanın en dikkatli insanlarından biridir. My sister is the most careless person in the family : Kız kardeşim ailedeki en dikkatsiz insandır. This book is the most interesting book in the world : Bu kitap dünyadaki en ilginç kitap. Brad Pitt is one of the most handsome actor in the film market : Brad Pitt filim piyasasındaki en yakışıklı aktördür. Asım is the most intelligent poerson of all : Asım hepsinden en akıllı insan . Angelina Jolie is the most beautiful woman over the world : Angeline Jolie dünya üzerindeki en güzel kadın. Iphone is the most expensive mobile phone in the world : I phone dünyadaki en pahalı taşınabilir telefon ( cep telefonu ).