İNGİLİZCE DERSİ ( SIMPLE PRESENT TENSE ) KONUSU
İngilizce Dersi ( Simple Present Tense ) Hakkında Bilgi
1 – İngilizce Dersi ( Simple Present Tense ) ( Birebir Özel İngilizce Dersi )
2 – İngilizce Dersi ( Simple Present Tense ) ( 4 kişilik gruplarla İngilizce Dersi )
İngilizce Dersi ( Simple Present Tense ) günlük rutin eylemleri, Gramerde İngilizce Dersi ( Simple Present Tense ) her zaman tekrarladığımız aktiviteleri Dilbilgisinde İngilizce dersi ( Simple Present Tense ) ile anlatır.
A – SIMPLE PRESENT TENSE OLUMLU CÜMLELER
I go to school everyday: Ben her gün okula giderim.
They clean their cars in the garden: Onlar arabalarını bahçede temizler.
Children play football in the park: Çocuklar parkta futbol .ile
You always watch tv in the evening: Sen akşam daima televizyon seyredersin.
We meet in a cafe every Sunday: Biz her pazar bir kafede buluşuruz.
Sally usually sleeps late: Sally genellikle geç uyur.
Ali sometimes tidies his room:Ali bazen odasını toplar.
Ayşegül often studies English in the library: Ayşegül sık,sık kütüphanede İngilizce çalışır
He often reads a book in his free time: O boş zamanında sık sık kitap okur.
She gets up early in the morning: O sabah erken kalkar.
Büşra wants to go to London to imrove her English: Büşra İngilizce’sini geliştirmek için Londra’ya gitmek istiyor.
Hakan always plays tennis in his free time to be fit : Hakan boş zamanında daima formda olmak için tenis oynar.
I like listening to music when I walk in the street: Ben sokakta yürüdüğüm zaman müzik dinlemeyi severim.
We call you when we arrive in Ankara: Ankara’ya vardığımız zaman seni ararız.
B – SIMPLE PRESENT TENSE OLUMSUZ CÜMLELER
I do not ( don’t ) go to school everyday: Ben her gün okula gitmem.
They do not ( don’t ) clean their cars in the garden: Onlar arabalarını bahçede temizlemez.
Children do not ( don’t ) play football in the park: Çocuklar parkta futbol oynamaz.
You do not ( don’t ) always watch tv in the evening: Sen akşam daima televizyon seyretmezsin.
We do not ( don’t ) meet in a cafe every Sunday: Biz her pazar bir kafede buluşmayız.
Sally does not ( doesn’t ) usually sleep late: Sally genellikle geç uyumaz.
Ali does not ( doesn’t ) sometimes tidy his room: Ali bazen odasını toplamaz.
Ayşegül does not ( doesn’t ) often study English in the library: Ayşegül sık, sık kütüphanede İngilizce çalışmaz.
He does not ( doesn’t ) often read a book in his free time: O boş zamanında sık sık kitap okumaz.
She does not ( doesn’t ) get up early in the morning: O sabah erken kalkmaz.
Büşra doesn’t want to go to London to imrove her English: Büşra İngilizce’sini geliştirmek için Londra’ya gitmek istemiyor.
Hakan doesn’t always play tennis in his free time to be fit : Hakan boş zamanında daima formda olmak için tenis oynamaz.
I don’t like listening to music when I walk in the street: Ben sokakta yürüdüğüm zaman müzik dinlemeyi sevmem.
We call you when we arrive in Ankara: Ankara’ya vardığımız zaman seni aramayız.
C – SIMPLE PRESENT TENSE OLUMLU SORU CÜMLELERİ
Do I go to school everyday: Ben her gün okula gider miyim ?
Do they clean their cars in the garden: Onlar arabalarını bahçede temizler mi ?
Do children play football in the park: Çocuklar parkta futbol oynar mı ?
Do you always watch tv in the evening: Sen akşam daima televizyon seyreder misin ?
Do we meet in a cafe every Sunday: Biz her pazar bir kafede buluşur muyuz ?
Does Sally usually sleep late: Sally genellikle geç uyur mu ?
Does Ali sometimes tidy his room:Ali bazen odasını toplar mı ?
Does Ayşegül often study English in the library: Ayşegül sık,sık kütüphanede İngilizce çalışır mı ?
Does he often read a book in his free time: O boş zamanında sık sık kitap okur mu ?
Does she get up early in the morning: O sabah erken kalkar mı ?
Does Büşra want to go to London to imrove her English: Büşra İngilizcesini geliştirmek için Londra’ya gitmek istiyor mu?
Does Hakan always play tennis in his free time to be fit : Hakan boş zamanında daima formda olmak için tenis oynar mı ?
Do I like listening to music when I walk in the street: Ben sokakta yürüdüğüm zaman müzik dinlemeyi sever miyim ?
Do we call you when we arrive in Ankara: Ankara’ya vardığımız zaman seni arar mıyız ?