TENSES ( İngilizce Zamanlar ) , İngilizce Dilbilgisi , İngilizce Gramer Hakkında..

 TENSES ( İngilizce Zamanlar ) , İngilizce Dilbilgisi , İngilizce Gramer Hakkında

TENSES ( İngilizce Zamanlar ) , İngilizce Dilbilgisi , İngilizce Gramer Bilgisi


1 –  İngilizce Dersleri ( Bireysel – Özel  İngilizce Dersleri  )
2 –  İngilizce Dersleri ( 4 kişi ile yapılan grup İngilizce Dersleri  )

NOUNS ( İSİMLER)

Moustache : Bıyık
Village : Köy
Seafood : Deniz ürünleri
Skin : Deri
Wooden : Ahşap
Bald : Kel
Single : Bekar
Sight : Turistlik yer
View : Manzara
Harbour : Liman
Friend : Arkadaş
Student : Öğrenci
Actor : Aktör
Doctor : Doktor
Vet : Veteriner
Age : Yaş
Engineer : Mühendis
Job : Meslek
Farmer : çiftçi
Musician : Müzisyen
History : Tarih
Information : Bilgi
Foreign : Yabancı
Key : Anahtar
River : Nehir
Plant : Bitki
Building : Bina
Furniture : Mobilya
Room : Oda
Window : Pencere
Living room : Oturma odası
Dining room : Oturma odası
Cooker : Mutfak fırını
Family : Aile
Surgeon : Cerrah
Parents : Aile
Letter : Mektup
Sister : Kızkardeş
Brother : Erkek kardeş
Mother : Anne
Father : Baba
Accident : Kaza
Story : Hikaye
Boat : Tekne
Man : Adam
Woman : Kadın
Countryside : Kırsal bölge
Customer : Müşteri
Shoes : Ayakkabılar
Bird : Kuş
Owl : Baykuş
Animal : Hayvan
Life : Ömür
Chemist : Eczane
Guest : Misafir
Singer : Şarkıcı
Vegetable : Sebze
Fruit : Meyve
Insect : Böcek
Person : Kişi
Forest : Orman
Carrot : Havuç
Lettuce : Marul
Children : Çocuklar
Dress : Elbise
Drink : İçecek
Glass : Bardak
Tea : Çay
Cereal : Mısır gevreği
Meat .: Eat
Port : Liman
Wedding : düğün
Sick : Hasta
Medicine : İlaç
President : Başkan
Hill : Tepe
Bridge : Köprü
Blind : Kör
Moon : Ay
Gift : Hediye
Rent : Kira
War : Savaş
Leather : Deri
Necklace: Kolye
Paradise : Cennet
Mountain : Dağ
Flower : çicek
Patient : Sabırlı
Season : Mevsim
Weather : Hava , İklim
Foggy : Sisli
Beach : Sahil
Game : Oyun
Entertainment :Eğlence

 

INTERMEDIATE

Nouns : İsimler

quality : nitelik

bulfighter: boğa güreşcisi

ring : arena

fitnees routine : sağlık için spor yapmak

manager : menajer

mentality : zihniyet,düşünce tarzı

career : meslek hayatı, menajer

mentality : zihniyet, düşünce tarzı

novice: acemi

crowds : kalabalık,insan topluluğu

confidence: özgüven

development : gelişme

rule : kural

contact : tanıdık, bildik

bravery :
cesaret, yiğitlik

occupation : iş,meslek, görev

spy: casus

the needy: yoksullar

supply : stok

limit: sınır

knowledge
bilgi

engineer : mühendis

heat: sıcaklık,ısı

lifeguard : cankurtaran,koruma görevlisi

librarian : kütüphaneci

bookseller: kitapçı,kitap evi

article: makale

new story: gazete haberi

journalist : gazeteci

newsreader : gazete okuru

predictions : tahmin

forecast: tahmin

fishmonger : balıkçı

product : ürün

surgeon : cerrah, operatör ( doktor)

customer : müşteri

situation : durum

judge: yargıç

evidence : kanıt

consideration: değerlendirme,önem ( verme)

fashion designer : moda tasarımcısı

miner : madenci

salary : maaş

bonus: prim

law firm: avukatlık bürosu

advert : küçük ilan,gazete ilanı

complexion : cilt,ten rengi

feature : yüz biçimi,yüz hatları,çehre

dimple: gamze

scar: yara izi

mole : tende bulunan doğuştan bulunan leke

spot: leke

cheekbone : elmacık kemiği

announcement: duyuru

suspect: sanık

fashion show : moda şovu, defile

commentary: yorum

waist : bel

 

look : görünüş,moda

overcoat: palto

cuff: kol ağzı,kolluk,manşet

wrist :bilek

collar : gömlek elbise vb.

waistcoat : yelek

slit: yırtmaç

mitten : tek parmaklı eldiven

helmet : kask

zip: fermuar

polo-neck: balıkçı yaka

jumper : kazak

scarf : eşarp, kaşkol

tie : kravat

nanny: dadı

review : (gazete,kitap vb.)

timetable: zaman çizelgesi

client: müşteri

lap: tur,pist boyu

department : kısım,bölüm

branch : şube

employee : çalışan kişi,memur görevli personel

figure: sayı,rakam

vet: vereriner

room: yer, alan

hut: kulübe

bat: yarasa

muck : çamur

disbelief: kuşku duyma,inanmama

intonations: tonlama

accessory : aksesuar

social class : sosyal sınıf

similarly : aynı şekilde (birbirine) denk şekilde

change : şans, fırsat

outfit: takım elbise

status :durum,konum,hal,mevki

strain: gerginlik,gerilim

misson: görev

model: model,örnek

operation: operasyon

qualification: nitelik

level: düzey, seviye

accept : kabul etmek

risk :
tehlike,risk

background : bir kimsenin geçmişteki görgüsü,tahsili vs.özellikleri

lack: eksiklik

privacy: gizlilik, mahremiyet

lifestyle: yaşam tarzı

topic: konu

comment:yorum

range : çeşitlilik

pony-tail : atkuyruğu (bir saç modeli )

denim: kot pantolon

landmark: herkesce tanınan bir işaret

warehouse: depo,ambar

district: bölge,alan

cuisine: mutfak,yemek pişirme tarzı

gallery : sanat sergisi,galeri

chainstore : orijinal

clothing : giysiler

spirit: ruh,nitelik,özellik

site: yer, alan

reveal: ortaya çıkarmak

 

riverside : ırmak kenarı,dere boyundaki alan

delight : zevk kaynağı,büyük haz veren nesne

theme park: belli bir konuyu işleyen geniş park

metropolis: büyük kent

visual arts : görsel sanatlar

taste : zevk

style : stil,üslup

represent: temsil etmek

diner : lokantadaki müşteri

facilities : tesisler

tour guide : tur rehberi

equipment : donanım,ekipman

remains: kalıntılar

excitement: heyecan

excursion: kısa gezi

expedition: yolculuk

sightseeing: turistlik

dwelling: konut

skyscraper : gökdelen

mansion: konak,köşk

maintain: bakımını yapmak

seafront: deniz kenarı

flood : su baskını,sel

bother : sıkıntı,rahatsızlık

campsite: kamp yeri

outskirts : çevre,şehir merkezinden uzak

heart: merkez (şehir,vb.)

cliff: kayalıklar,yar,uçurum

staff: personel

effect: etki

stain: leke,kir,pislik

sunburn: güneş yanığı

trout : alabalık

inn: han,otel ,meyhane

possession : sahip olma

hairdryer: saç kurutucusu

receive : almak, kabul etmek

seafood: deniz ürünleri

bargain: kelepir

charter flight : çarter uçak servisi

disaster : felaket

paperwork: yazı işleri, kırtasiye

agent : acenta,temsilci

wander: dolaşma,gezi

hostel: öğrenci yurdu

lift-off: havalanma,uzaya fırlatılma”

council: heyet, kurul

embassy: büyük elçilik

ambassador: büyük elçi

discount: indirim

compensations: tazminat

town planner: şehir planlamacısı

botanical garden : botanik bahçesi,bitkiler bahçesi

bay window : pencere çıkması

flight: iki kat arasındaki merdiven

porch: veranda

lawn : çimenlik

aspect : görünüm

cry: çığlık,haykırış

ride: tur,biniş,gidiş

outline: anahtarlar

driveway : araç yolu,evi caddeye bağlayan oto yolu

oak: meşe ağacı

fireplace: şömine

destination: hedef,son durak

horn: korna

fan: taraftar

tunnel: tünel

gate: bahçe kapısı

 

flowerbed: çiçek tarhı

baguette: baget (bir çeşit uzun Fransız ekmeği)

anniversary: yıldönümü

midday: gün ortası, öğle vakti

enemy : düşman

exhibit: segilenen nesne,segi eşyası

notice : uyarı, bildiri,tebligat

romance : aşk serüveni

drama: piyes,tiyatro oyunu

creature : yaratık

 

İsimler ( Nouns )

grandfather clock :sarkaçlı büyük dolaplı saat

study: çalışma odası

lap: kucak

effort: çaba,gayret,uğraş

human error : insan hatası

fault: (yerbiliminde) çatlak,fay

crack: çatlak,gedik

crust : yeryüzünün dış kabuk tabakası

impact: etki

resident: bir yerin yerlisi

tremor: (yer) sarsıntı (sı)

debris: enkaz

average: ortalama

steel : çelik

frame: çerçeve

survivor: hayatta kalan

session : seans

remains: kalıntı

burst: patlama,boşalma

state : eyalet

crash : feci araç kazası

storey : bina katı

apartment block : apartman binası

lung: akciğer

rib: kaburga

collar- bone : köprücük kemiği

expert : uzman

rod : çubuk

consequence : sonuç

consumption: tüketim

avalanche: çığ

typhoon : tayfun,şiddetli,kasırga

volcanic eruption: lav püskürme,volkanik patlama

shipwreck:deniz kazası

drought: kuraklık

famine: açlık

crew: gemi,uçak mürettebatı

liner: transatlantik,dev gemi

crop: mahsul,ürün

aid :yardım

lava: lav

runway: uçak pisti

fuel tank: yakıt tankı

air traffic control: hava trafik kontrolü

visibility: görüş mesafesi

sabotage : sabotaj

witness: tanık

wreckage : enkaz,yıkıntı

statement: bildiri

burn: yanık

wiring system : elektrik kablo

lifeboats : cankurtaran botu

leak : sızıntı

scald: yanık

suffocation : havasızlıktan boğulmak

bleach: çamaşır suyu, beyazlatıcı

collision: çarpışma

junction: kavşak

poisoning: zehirlenme

circulation: kan dolaşımı

electrocution: cereyana kapılma,cereyan çarpma

deck: güverte

blackout: elektrik kesintisi

windscream : ön cam

pedestrian : yaya

well: kuyu

heater : ısıtıcı

puncture: (lastik ) patlak

cramp: karamp, adele kasılması

compass: pusula

cabin: dağ kulübesi

oil slick: petrol sızıntısı

warning: uyarı

shift: vardiya

sort: tür,çeşit

shack: kulübe,baraka

black box : kara kutu ; uçaklarda teknik bilgileri kaydeden donanım

 

the public: tedavi etmek

moor : kırlık yer fundalık arazi

clue: ipucu

sighting: görülme

blast: patlama infilak

rubble : enkaz

fin: yüzgeç

coastguard: sahil koruma

celebration: kutlama

belief: inanç

competition: yarışma

costume: kostüm

preparation: hazırlık

procession : tören alayı

streamer : grapon kağıdı

confetti: küçük yuvarlak kağıt parçaları

entrance free : giriş ücreti

brewery: bira fabrikası

strength : bir içkide alkol derecesi

event : olay

firework: havai fişek (gösterisi)

contest : yarışma

fiesta: Latin eğlencesi

craftsman : el sanatları ustası

sculpture :heykel

caricature: karikatür

flame: alev

monk: keşiş

dye: boya,renklendirici madde

quantity: miktar

dumpling: içinde et bulunan kaynamış hamur

soul: ruh

nowadays : bugünlerde

search: araştırma

spectator: seyirci

combination: karışım

tribe: kabile

mask: maske

monument: anıt

process: süreç,süreç

entry: giriş

concert hall: konser salonu

superstition: boş inanç

strip: şerit

wind : dönmek,kıvrılmak

lantern: fener

tooter: tiz ses çıkaran düdük

cork: mantar

chime: çan sesi

best man: sağdıç

bridesmaid : nedime

roast beef : kızarmış sığır etinden yapılan yemek

feast : ziyaret

candyfloss: keten helva,pamuk helva

ornament: süs eşyası

bun: çörek,küçük şekerli kek

fruit cake: meyveli kek

tartan: ekose kumaş

square: meydan

folk musıc : halk müziği

countyr dance : halk oyunları

merry- maker : eğlenen kişi

hay: saman

hem: elbisenin kenarı

laughter: kahkaha

garland: çelenk

parade: geçit resmi

banquet: ziyafet

maid : hizmetçi kadın

banner: pankart

stage : sahne

bonfire: şenlik ateşi

rhyme : kafiye

occasion: olay,vesile

cap: kep,başlık

gown: uzun elbise,cüppe

fulfilment: başarı

dean: dekan

lecturer : öğretim görevlisi

pride: gurur,onur

era : dönem

reservation : rezervasyon

colony: sömürge

rule : yönetim

harvest : hasat

wig: takma saç, peruk

habit: alışkanlık

dish : yiyecek,yemek

guest : konuk,misafir

room service : oda servisi

diabetes :şeker hastalığı

kidney: böbrek

liver : karaciger

disease : hastalık

doubt: kuşku,teredüt

move: hareket , girişim

loss: kayıp

heart attack : kalp krizi

balanced diet : dengeli

 

benefit: yarar

gourmet dish: özel yemek

adolescence : yetişkin

calorie : kalori

nutrition : beslenme

topping: yemeğe lezzet katan ilaveler

majority: çoğunluk

pressure: baskı,stres

breadfruit :tropik bir meyva

label: etiket

dental: dişlerle ilgil

investigation : soruşturma

result :sonuç

fast: oruç

pulse : bakliyat

lima bean: lima fasulyesi

cereal: tahıl

poultry: kümes hayvanları

shellfish: kabuklu deniz hayvanları

lobster: istakoz

container : kap

rasher : ince bir dilim domuz pastırması

clove: (sarımsak )diş

lump: kesme şeker

pinch: tutam

garlic: sarımsak

list: liste

margarine : margarin

bunch: salkım,grup

carving knife : büyük et doğrama bıçağı

sausage : sosis

broccoli : brokoli

turkey: hindi

saucepan : saplı tencere

frying pan: saplı düz tencere

pastry: parsa, hamur işi

curry : acı baharatlı Hint yemeği

chilli: acılı kıymalı kurufasulye yemeği

bad milk: ekşimiş süt

crab : yengeç

starter: bir öğünün ilk yemeği

steak : biftek,pirzola

crepe : gözleme, krep

apple pie : elma turtası

main course : asıl yemek

dessert: yemek üstü yenen

custard : krema

beverage : içecek

nibble : lokma,ısırık

part: kısım

helping: porsiyon

appetiser : iştah açan yiyecek, meze,çerez

portion: porsiyon

nut : fındık,ceviz gibi kuruyemiş

olive oil: zeytinyağı

luggage : valiz,bagaj

porter: taşıyıcı,hamal

pasta : makarna

recibe: yemek tarifi

creche: kreş

measles : kızamık

safe: kasa

direction: yön,yol

grain:tahıl

instruction:talimat

coffee bean: kahve çekirdeği

seed: tohum

covering: kabuk

batter: kek hamuru

cake tin: kek kalıbı

extract: seçme,bölüm

bandage: sargı bezi

lens: mercek

frame: fotoğraf karesi

cookery: aşçılık

viewfinder: göz merceği

convict : tutuklu,mahsus,suçlu

getaway: kaçma,firar

violence: şiddet

plot: konu,hikaye

repetition : tekrar, tekrarlama

sense: duyu

sight : görme

hearing : duyma

smell: koklama

touch : dokunma

taste : tad alma

spaceship: uzay gemisi

rubber : lastik, kauçuk

tear : gözyaşı

coma: koma

trace : iz

mud: çamur

howling: uğultu

sergeant : çavuş

bystander : seyirci

mood : ruh hali,mod

suspense : gerilim

alien : uzaylı

crystal : kristal,billur

prayer: dua

formula: formül

file:dosya

litter: çöp

air steward : kabin

burglar alarm: hırsız

counsellor:danışman

assistant: yardımcı

reactions: reaksiyon,tepki

blanket : battaniye

beam : ışın

daylight : gün ışığı

relief : rahatlama

cockpit : uçakta pilot kabini

hijack: uçak kaçırma

co-pilot: yardımcı pilot

reward : ödül

debt: borç

steering whell : direksiyon

gear lever : vites kolu

punctuation : noktalama,noktalama işaretlerini koyma

ticking: tik tak,saatin çalışma sesi

TENSES ( İngilizce Zamanlar ) , İngilizce Dilbilgisi , İngilizce Gramer