Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri, Anlamları ile Beraber
Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri ve Manaları
Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri ÜDS sınavında başarıya koşmanın ilk adımıdır.
1 – İngilizce Dersleri ( Bireysel – Özel İngilizce Dersleri )
2 – İngilizce Dersleri ( 4 kişi ile yapılan grup İngilizce Dersleri )
1. absorb= emmek
2. abundance= bolluk,bereket
3. accelerate= hızlandırmak
4. acceleration= hızlanma
5. acclimatization= yeni bir iklime uyum
6. accordingly= dolayısıyla
7. accumulate= amass=gather=topla(n)mak, çoğalmak
8. accurately= strictly=correctly=doğru olarak
9. acknowledge= kabul etmek
10. acoustic= akustik
11. acre= hektar
12. acronym= sözcüklerin ilk harflerinden oluşan yenisözcük (TOEFL, NATO…)
13. acute= keskin, ciddi
14. additive= katkı maddesi
15. advanced= gelişmiş, ileri düzeyde
16. aerial= havada bulunan, havaya ait
17. adjacent= bitişik olan
18. adversely= olumsuz olarak
19. aerial parts= havayla temas eden bölümler
20. affliction= acı, sıkıntı
21. afterwards= daha sonra
22. aggregate= agrega, çakıl vb. dolgu maddesi
23. agronomist= tarım uzmanı
24. airship= hava gemisi
25. airliner= ticari uçak
26. alfalfa= yonca
27. allelopathy= bir bitkinin ürettiği kimyasallarla diğer bir bitkinin gelişmesini engellemesi
28. algae= su yosunu
29. alleviate= hafifletmek, azaltmak
30. aloft= yukarı(da)
31. alloy= maden alaşımı
32. amber= kehribar
33. analogy= benzer, benzerlik
34. angle= açı
35. alternating current= alternatif akım
36. amplification= yükseltme
37. ancestry= soy, ecdat
38. annihilate= yok etme, imha etme
39. annually= yıllık olarak
40. anthrax=şarbon
Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri
41. anomalous= kural dışı, anormal
42. apparatus= cihaz
43. appliance= alet, araç
44. applicable= suitable, proper, uygulanabilir
45. application= uygulama
46. appreciation= takdir etme, değerini bilme
47. gratitude= minnettarlık
48. approach= yaklaşmak
49. arboriculture= ağaç dikimi
50. appendage= eklenti, aksesuar
51. artificial= yapay, suni
52. artificially sweetened= yapay olarak tatlandırılmş
53. arch= kemer
54. arctic= kuzey kutbu ve ona ait
55. arid= kuru, kıraç, sıkı
56. ascendancy= üstünlük, hakimiyet
57. assert= iddia etmek
58. asset= değer, varlık, servet
59. attempt= çabalamak, gişmek, teşebbüs etmek
60. attribute to = atfetmek
61. avalanche= çığ
62. aviation= havacılık
63. avoid= keep away=stay away=uzak durmak
64. axiom= kabul edilmiş gerçek
65. back and forth= ileri geri
66. back up= destekleme
67. bank= yığılmak, kümelemek
68. based on= being founded on=bir temele dayalı olmak
69. basin= havuz, havza
70. be made up of= -den meydana gelmek, oluşmak
71. beam= ışın
72. bear out= ortaya çıkmak, doğurmak
73. bar= çubuk
74. bauxite= alüminyum cevheri, boksit
75. bit= parça, parçacık
76. boom= patlama
77. bleach= beyazlatıcı madde
78. bottled gas= tüp gaz
79. blur= bulandırmak
80. brake= fren
81. breadth= en, genişlik
82. booster= güçlendirici
Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri
83. boulder= iri kaya parçası
84. break through= çığır açmak, ortaya çıkmak, görünmek
85. breeding= üremek, yol açmak, yetiştirme, terbiye etme
86. bring about= reveal=ortaya çıkarmak
87. bring off= accomplish=başarmak
88. bring up= raise=rear=yetiştirmek, büyütmek(çocuk)
89. brick :tuğla
90. build up= oluşum, büyüme, artış
91. brisk= canlı, hareketli
92. bug= bilgisayarda hata, virüs
93. bullet-proof= kurşun geçirmez
94. by a third= üçte bir oranında
95. by-product= yan ürün
96. by one third= üçte bir oranında
97. camouflage= kamuflaj
98. chalk= kireç taşı
99. capsule= uzay kapsülü
100. carry on= keep on=go on=continue=devam etmek
101. carry out= fulfill=icra etmek, yapmak
102. carve= oymak
103. catastrophe= büyük felaket
104. challenge= zorluk, meydan okumak
105. chestnut= kestane ağacı, kestane
106. chiefly= mainly=basically=başlıca, özellikle
107. chronicle= tarih, kayıt
108. cipher=şifre
109. circumstance= condition=situation=koşul, durum
110. chronic= kronik
111. coal-fired power stations= termik santraller
112. code-breaking=şifre kırma
113. climate= durum, iklim
114. collision= çarpışma
115. combustion= yanma, tutuşma
116. coal-drived= kömürden elde edilen
117. coal-mining= kömür madenciliği
118. cobalt= kobalt
119. come from= derive from=-den kaynaklanmak
120. code= kanun,şifre
121. comet= kuyruklu yıldız
122. component= unsur, öğe, parka
123. commonplace= sıradan, basmakalıp124. compact= yoğunlaştırmak,
125. compost= bitkilerin veya mutfak artıklarının çürümesiyle elde edilen gübre
126. compound= karışım, bileşim
127. concept= kavram
128. compose= oluşmak, meydana gelmek
129. comprehensibly= intelligibly=anlşılabilir şekilde
130. concrete= somut, beton
131. conduction= ısının katı maddelerde parçacıktan parçacığa geçerek iletilmesi
132. comprehensively= extensively=thoroughly=kapsamlı
133. compress= sıkıştırmak
134. conductive= iletken, geçirgen
135. congestion= blockage=tıkanıklık, sıkışıklık
136. conclusive= kesin, son, nihai
137. conditionally=şartlı olarak
138. consist of= bir şeyden meydana gelmek
139. configure= düzenlemek, biçim vermek
140. consequently= as a result=sonuç olarak
141. conserve= korumak, muhafaza etmek
142. considerable= hayli, çok
143. consistent= tutarlı
144. constantly= continuously=continually=sürekli olarak
145. continental= kıtasal
146. constructive= yapıcı
147. contamination= kirlenme
148. contribution= katkı
149. controversial= disputatious=tartışmalı
150. convenient= easily accessible=uygun
151. conveniently= uygun ve elverişli olarak
152. conventional= geleneksel
153. convert= dönüştürmek
154. convey= iletmek, taşımak, nakletmek
155. coral reef= mercan kayalığı
156. crack= çatlak, çatlamak
157. crash= uçağın çakılması
158. creativity= yaratıcılık
159. credit= mal etmek, atfetmek
160. crevice= yarık, çatlak
161. crew= tayfa, ekip, tim
162. crop= ürün
163. crudely= roughly=rudely=kabaca, kabataslak
164. culmination= toplanma
165. cultivate= yetiştirmek
Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri
166. cure= tedavi
167. current= akım
168. copper= bakır
169. cutting-edge= uç, sınır
170. coral= mercan
171. countless= sayısız, innumerable
172. crevice= yarık, çatlak
173. crumble= parçalanmak, ufalanmak
174. crust= kabuk, dış tabaka
175. cured= tuzlanmış, salamura
176. cytological= hücreye ilişkin
177. damp= nemli
178. dare to= cesaret etmek
179. deal with= treat=handle=ilgilenmek, ele almak
180. decade= 10 yıl
181. decay= rot= decomposition, spoil=çürüme
182. dart= füze
183. debris= döküntü, enkaz
184. deciduous= yapraklarını döken
185. decline= decrease=diminish=azalma, küçülme
186. de-icing system= buz çözücü sistem
187. dehydrate= suyunu almak, kurutmak
188. deliver= teslim etmek
189. convey= transport=taşımak, dağıtmak, iletmek
190. demonstrate= show=illustrate=göstermek, kanıtlamak
191. deposit= tortu, birikinti
192. derive from= çıkarım yapmak
193. descend= inmek, alçalmak, güneşin batması
194. denomination= birim
195. devastate= yıkmak, mahvetmek
196. destructive= yıkıcı
197. die out= soyu tükenmek
198. dilute= sulandırmak, hafifletmek
199. dispersal= yayma, dağıtma
200. disperse : dağıtmak, yaymak
201. disposal= atık
202. disruptive= yıkıcı, bölücü
203. dissipate= dağıtmak, yok etmek (olmak)
204. distinguish= ayırt etmek
205. deteriorate= bozulmak, kötüleşmek
206. device= alet, aygıt
207. disintegration= parçalanma, bölünme
208. drain= suyunu akıtmak, kurutmak
209. drainage= drenaj, su akıtma sistemi
210. due to= nedeniyle, because of
Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri
211. durability= dayanıklılık
212. diversity= çeşitlilik
213. dye= boya
214. earplug= kulak tıkacı
215. efficiency= etkinlik, verimlilik
216. elapse= geçen zaman, (süre)geçmek
217. effusion= dökme, akıtma, serpme
218. emerald= zümrüt
219. empirical= deneysel
220. emulsify= bulamaç haline getirmek
221. encrypt=şifrelemek
222. emblem= simge
223. emission= yayma, yayılım
224. emit= yaymak
225. empirical= deneysel
226. end up= sonuçlanmak, bitirmek
227. energy dissipation= enerji kaybı
228. enforce= compel=zorlamak
229. evolve= değişmek, evrim geçirmek
230. enormous= çok büyük, muazzam
231. ensure= emin olmak
232. entire= bütün, tam
233. equally= to the same degree=eşit bir şekilde
234. erode= aşındırmak, aşınmak
235. erupt= explode=burst=blow up : patlamak, püskürmek (yanardağ)
236. establish= set up= kurmak
237. evaporate= buharlaşmak
238. exposed= açık, korumasız
239. exceed= aşmak, geçmek
240. excessively= extremely=largely=aşırı ölçüde, abartılı bir şekilde
241. enlightenment= aydınlanm(çağı)
242. epitomize= örnek oluşturmak
243. exertion= çaba, gayret, tazyik
244. exhaustion= tükenme, bitme
245. expand= büyüme, genişleme
246. expect= anticipate=ummak
247. expedition= yolculuk
248. expenditure= masraf
249. explicitly= açık bir şekilde
250. exploit= yararlanmak, sömürmek
Üds | Üds Fen Bilimleri Kelimeleri
251. era= devir, çağ
252. evaporation= buharlaşma
253. ever-growing= sürekli artan, büyüyen
254. evolution= evrim
255. excavation= kazı
256. extinction= total destruction of a species=soy tükenmesi
257. exceptional= olağandışı, istisna
258. exercise= uygulama, tatbikat
259. exhaust= egzoz
260. exploration= inceleme, araştırma
261. explosive= patlayıcı
262. expose to= maruz kalmak
263. fan= pervane
264. far and wide= her yerde
265. far-reaching= geniş kapsamlı, yaygın
266. fatal= ölümcül
267. fauna= belli bir bölgedeki hayvan topluluğu
268. fingerprint= parmak izi
269. flame= alev
270. flare= parlama
271. flood= su basması
272. florescence= çiçeklenme, başarı dönemi
273. fog= sis
274. feat= başarı
275. feature= özellik
276. feedlot= besi alanı
277. fertilize= gübre
278. footing= temel, taban
279. fierce= sert,şiddetli
280. fill= doldurmak
281. find out= discover=detect=bulmak, keşfetmek
282. flare up= parlamak, alevlenmek, öfkelenmek
283. flavourful= kokulu, aromatic
284. fodder= yem, gıda
285. footprint= ayak izi
286. formerly= previously=daha önceden, eskiden
287. formidable= korkunç
288. foundation= kurum, tesis, vakıf
289. fragment= parça
290. fragrant= güzel kokulu
291. friction= sürtünme
292. fungicide= mantar öldürücü ilaç
293. fungus= mantar
294. fuse= kaynaştırmak
295. fume= duman
296. fumes= kötü kokan gazlar
297. gas-laden= gaz yüklü
298. generation= elektrik üretimi
299. geodetic survey= arazi ölçümü
300. gift= doğuştan gelen kabiliyet
301. gigantic= devasa, çok büyük
302. give rise to= cause=induce=bring about=neden
olmak, yol açmak
303. glacier= buzul
304. govern= hakim olmak, yönetmek
305. gradient= e
ğ
im, meyil
306. germination= filizlenme, çimlenme
307. glossy= parlak
308. gravel= çakıl
309. greenhouse= sera
310. grain= tane, zerre
311. grain-fed= tahılla beslenen
312. grant= ba
ğış
, hibe
313. gravity= yerçekimi, bir
şeyin ciddi oluş
u
314. green house gases= sera etkisi yapan gazlar
315. groove= kanal
316. habitat= do
ğ
al çevre
317. hail= dolu
318. hangover= kalıntı, artık
319. hair dye= saç boyası
320. harbour= barındırmak, korumak, liman
321. humanoid= insansı robot
322. humid= rutubetli, nemli
323. hurricane= kasırga, hortum
324. haze= pus, hafif sis
325. heavens= gökyüzü, sema
326. hardware= madeni e
ş
ya, hırdavat, donanım
327. harness= çalı
ş
acak duruma getirmek, kullanmak
328. harvest= hasat etme
329. hatch= uzay gemisinin kapa
ğ
ı
330. hatchway= (gemilerde)ambar a
ğzı, lombar ağ
zı
331. hemisphere= yarım küre
332. hijack= uçak, gemi kaçırma
333. hold up= support=desteklemek, gecikme
-9-
334. human genome= insan genleri
335. ignition= ate
ş
lenme
336. impact= etki
337. impair= damage=cripple=harm=sakatlamak
338. imported= ithal edilmi
ş
339. in accordance with= -e göre, bakarak, uygun olarak
340. in competition with= rekabet halinde
341. in excess of= -den yukarı, -den fazla
342. in favour of= lehine
343. in fulfilment of= -nın gerçekle
ş
mesiyle
344. in place of= -nın yerinde
345. in the grip of= tesirinde, pençesinde
346. impurity= kirlilik, katı
şık ş
ey
347. in bulk= toptan, yı
ğ
ın halinde
348. ice sheet= buz tabakası
349. in the long run= uzun vadede
350. in time= zamanla
351. incidence= tekrar oranı
352. infrared= kızıl ötesi
353. infinite= sınırsız, sonsuz
354. inhuman= insanlık dı
ş
ı
355. inhuman= ilk, ba
ş
langıç
356. in the manner of= -nın tarzında,
ş
eklinde
357. in view of= kar
ş
ısında, durumunda
358. inborn= hereditary=irsi, kalıtsal
359. incapable= yeteneksiz
360. incorporate= embody=include=içermek
361. indefinite= vague=uncertain=unlimited=belirsiz
362. ingeniously= dahice
363. install= kurmak, tesis etmek
364. innovation= yenilik, icat
365. insecticide= böcek ilacı
366. insert= içine sokmak
367. instantly= immediately=suddenly=hemen
368. instinct= iç güdü
369. insulate= izole etmek
370. insufficient= yetersiz
371. insulation= yalıtım, izolasyon
372. interdisciplinary= bilimler arası
373. interim= ara, geçici
374. inundation= sel, tufan
375. join= katılmak
376. combine= unite=attach=birle
ş
mek, katılmak
-10-
377. jeopardy= tehlike, risk, danger
378. keep pace with= ayak uydurmak
379. landslip= toprak kayması
380. large-scale= geni
ş
çaplı
381. last resort= son çare
382. launcher= fırlatıcı
383. launch= fırlatmak, atmak
384. layer= katman
385. leading= önde gelen
386. leak= sızdırmak
387. leap= sıçrama
388. leave out= exclude from=hariç bırakmak
389. lead-based= kur
ş
un bazlı
390. lead shot= kur
ş
un saçma
391. life-span= ya
ş
am süresi
392. lightening= yıldırım
393. lighting fixtures= aydınlanma aksesuarları
394. lethal= öldürücü
395. life-threatening= hayatı tehdit eden
396. lime scale= kireç tortusu
397. live= canlı
398. link= connect=attach=ba
ğlantı oluş
turmak
399. livestock= çiftlik hayvanları
400. load= yük
401. long-range= uzun vadeli
402. longitude= boylam, meridyen
403. look for= search=examine=scrutinize=ara
ş
tırmak
404. lubricant= ya
ğ
layıcı
405. luminescence= ı
ş
ıldama, parıldama
406. lunar base= ay üssü
407. magnetostriction= manyetik uzayıp kısalma
408. magnify= büyütmek
409. magnitude= büyüklük, boy
410. mainland= anakara
411. manure= gübre
412. mass= yı
ğ
ın
413. matter= madde
414. Milky Way= Samanyolu
415. miracle= mucize
416. moisture= nem, rutubet
417. molten= erimi
ş, sıvılaşmı
ş
418. mucus= sümüksü salgı
419. mammals= memeliler
420. manufacture= üretmek, üretim
421. marine= denizle ilgili
422. measure= önlem
423. melt= erimek
424. membrane= zar, çeper
425. motion= hareket
426. native= yerli, do
ğ
ma büyüme
427. naturalist= do
ğ
a bilimci
428. nucleus= çekirdek
429. novelty= yenilik
430. numerous= çok sayıda
431. nutrient= besin, gıda, besleyici
432. nutritious= besleyici
433. odour= koku
434. odds= olasılık, ihtimal
435. on a large scale= geni
ş
çapta
436. obscure= unclear=vague=indistinct=gizli, belirsiz
437. observation= gözlem
438. on the verge of= -ın kenarında, e
şiğ
inde
439. onwards= -den sonra, sonrasında
440. opium poppies= afyon çiçe
ğ
i
441. optimal= en uygun
442. orbit= yörünge
443. ore= (maden)filiz, cevher
444. otter= su samuru
445. outset= ba
ş
langıç noktası
446. overflow= ta
ş
mak
447. overland= karadan
448. overseas= deniza
ş
ırı
449. outwards= dı
şa doğ
ru
450. overfed= fazla besili
451. owe= borçlu olmak
452. participate= join=take part in=katılmak
453. pasture= hububat.tahıl
454. patch= yama, parka
455. pace= hız, adım
456. pattern= model=structure=model, yapı
457. pave the way for= yolunu açmak, zemin hazırlamak
458. penetrate= nüfuz etmek.içine i
ş
lemek
459. perception= algılama
460. perishable= kolay bozulur, dayanıksız
461. permanent= kalıcı, sürekli
462. permanently= sürekli, düzenli olarak
-12-
463. perpetual= sürekli, ebedi
464. persistency= direnme, ısrar
465. phenomenon= olay
466. pebble= çakıl ta
ş
ı
467. pepper spray= biber gazı
468. pesticide= tarım ilacı
469. phase= evre, safha
470. pier= binada kolon
471. polar bear= kutup ayısı
472. pick up= collect=acquire=toplamak, edinmek
473. piecemeal= yava
ş yavaş
, parça parka
474. pipeline= boru hattı
475. plant= bitki, fabrika
476. plant= santral, fabrika
477. plausibly= credibly=feasibly=akla yatkın bir
ş
ekilde, inandırıcı bir ş
ekilde
478. plentiful= bol, bereketli
479. plume= ku
ş
tüyü
480. polar region= kutup bölgesi
481. pond= gölcük, gölet
482. posterity= yeni nesil
483. precast concrete= hazır beton
484. precede= önceden vuku bulmak
485. precipitation= çökelme, yere dü
şme, yağ
ma
486. predator= yırtıcı hayvan
487. predominant= üstün, hakim
488. pre-eminence= öncelikli önem
489. preface= özsöz
490. preservation= koruma
491. pressurize= basınç yapmak
492. pollinate= tozlanmak, polen yaymak
493. precaution= tedbir, önlem
494. predictor= belirleyici, ölçü
495. pristine= bozulmamı
ş
, saf
496. principle= ana, esas
497. prolonged= uzun süreli
498. proceeds= gelir, hasılat
499. process= süreç
500. profound= derin, engin, geni
ş
501. prolific= verimli, üretken
502. prolong= uzatmak, sürdürmek
503. property= özellik, nitelik
504. prophecy= kehanet
-13-
505. pure= saf, katkısız
506. pursue= follow=chase=go after=takip etmek
507. put down= write down=jot down=yazıya dökmek
508. put off= delay=postpone=ertelemek
509. put out= extinguish=söndürmek
510. rate of damage= hasar oranı
511. reasonable= makul, mantıklı
512. recurring= tekrarlayan
513. reef= resif, su kayalı
ğ
ı
514. refinement= arıtma, safla
ş
tırma
515. relative to= görece
516. random= rastgele, geli
ş
igüzel
517. range= çe
ş
itlilik, menzil
518. rapidly= quickly=swiftly=hızlıca, çabucak
519. relic= kalıntı
520. reduce= azaltmak
521. refitted= tamir edilmi
ş, düzenlenmi
ş
522. refrigerant= so
ğ
utucu
523. regrettably= ne yazık ki, üzücü biçimde
524. reinforce= bolster=support=güçlendirmek
525. reinforced concrete= betonarme
526. reinstate= eski haline getirmek
527. relativity= görecelik
528. reliable= dependable=trustable=güvenilir, sa
ğ
lam
529. remain= kalıntı
530. renewable= geri dönü
ş
türülebilir, yenilenebilir
531. repository= havuz, ambar, depo
532. representative= temsilci
533. requirement= gereksinim, ihtiyaç, talep
534. reserve= ayırtmak, ertelemek
535. residue= kalıntı
536. resistant= dayanıklı, dirençli
537. revolution= devrim
538. resume= yeniden devam etmek
539. reverberate= yansımak, aksetmek
540. revere= saymak, saygı göstermek
541. ripen= olgunla
ş
mak, olgun
542. rot= çürümek
543. run out of= tükenmek, bitmek
544. sample= numune
545. sandstone= kum ta
ş
ı
546. satisfactorily= tatmin edici bir
ş
ekilde
547. scale= ölçek
-14-
548. scarce= az bulunur, nadir
549. science fiction= bilim kurgu
550. scouring= a
ş
ındırma
551. seabed= deniz dibi
552. seep= sızmak
553. sewerage= kanalizasyon
554. shallow= sı
ğ
555. shell= kabuk
556. small-scale= küçük çaplı
557. smelt= madeni eritmek
558. smog= kirli hava kütlesi
559. solid wood= masif ah
ş
ap
560. soot= is, kurum
561. space port= uzay limanı
562. spark= kıvılcım
563. scarcely= hardly=barely=neredeyse hiç
564. scepticism=
ş
üphecilik
565. scheme= plan, proje
566. seal= mühürlemek
567. sediment= tortu, çökelti
568. seismic= sismik
569. selective= seçici, ayırt edici
570. sequence= ardı
ş
ıklık, düzen, sıra
571. set off= start on a journey=yola çıkmak
572. severe=
ş
iddetli, ser
573. sphere= küre
574. sponge= sünger
575. stagnant= durgun
576. steam room= buhar odası
577. stink bomb= kötü koku bombası
578. strait= bo
ğ
az
579. stringer= geçirgen kaya
580. subconscious= bilinçaltı
581. shuttle= uzay meki
ğ
i
582. silt= alüvyon
583. sizeable= fairly large=iri, oldukça büyük
584. skylight= aydınlatma penceresi
585. slide= kayma, kaydırma
586. slot= yarık/delik açmak
587. soil= toprak
588. solar= güne
ş
le ilgili
589. solid= katı, sert
590. soluble= çözülebilir
-15-
591. solution= resolution= çözülme, solüsyon
592. sort out= halletmek, sınıflandırmak
593. soybean= soya fasulyesi
594. species= canlı türleri
595. specimen= örnek
596. spectacular= müthi
ş
, harikulade
597. speed up= accelerate=hızlandırmak
598. spin= döndürmek, çevirmek
599. spinning= dönme, savurma
600. spur= te
ş
vik etmek
601. spy= casus
602. stalk= sap
603. starve= açlıktan ölmek
604. stationary= sabit, dura
ğ
an
605. subsoil= yüzeyin hemen altındaki toprak
606. subject= denek, kobay
607. substance= madde, material, entity
608. suds= köpük, sabun köpü
ğ
ü
609. survey= anket
610. swamp= bataklık
611. steer= yön vermek
612. stereotype= kli
ş
e, basmakalıp
613. stimulate= uyarmak, te
ş
vik etmek
614. stimulator= uyarıcı
615. stock= yı
ğ
mak, depolamak
616. stretch= uzantı, germe, gerilme, uzama
617. strike= çarpmak, vurmak
618. stud= saplama, iriba
ş
lı çivi
619. stuff=
ş
ey, madde
620. submerge= sular altında kalma, suya batma
621. subsequent= sonraki
622. substantial= büyük, sa
ğ
lam, önemli
623. substantially= oldukça
624. sufficiency= adequacy=efficiency=yeterlilik
625. suggestive= anlamlı, hatırlatan
626. suitably= appropriately=conveniently=uygun bir
ş
ekilde
627. sunbeam= güne
ş ış
ını
628. superconductivity= süper iletkenlik
629. superstitious= batıl
630. supply= tedarik etmek, sa
ğ
lamak
631. suppress= bastırmak
632. survive= hayatta kalmak
633. sustainability= sürdürülebilirlik
634. sweep away = yok etmek
635. swift= hızlı
636. switch off= cihazı kapatmak
637. tail= kuyruk
638. take care of= look after= care for= ilgilenmek, göz
kulak olmak
639. take a huge step forward to=çok büyük ilerleme kaydetmek
640. temperate= ılıman
641. terms= ko
ş
ullar
642. territory= toprak, alan, bölge
643. tidal= gel gitle ilgili
644. touch screen= dokunmatik ekran
645. touchstone= mihenk ta
ş
ı, ölçüt
646. transparent= saydam
647. tulip= lale
648. take into account= take into consideration=göz önünde
bulundurmak
649. take off= remove=çıkarmak
650. tally= hesap, çetele
651. tar= katran
652. telling= etkili, belirgin
653. tentative= kesin olmayan, deneysel, kararsız
654. terrestrial= yeryüzüne ait, karaya ait
655. texture= doku, dokunu
ş
656. thaw= erime, çözülme
657. the dawn of modern science=modern bilimin do
ğuş
u
658. threefold= üç kat
659. thrive= büyümek, geli
ş
mek
660. tide= gel-git
661. time warp= zaman sapması
662. toxic= zehirli
663. tract= alan, saha
664. traction= çekme, çekilme
665. trailblazing= yankı uyandıran, çarpıcı
666. trait= özellik
667. treaty= anla
şma, sözleş
me
668. trigger= ba
ş
latmak, tetiklemek
669. try out= bir
ş
eyi denemek
670. turn into=transform= -e dönü
ş
türmek
671. ubiquitous= her yerde
672. universal= evrensel
673. unmanned= in
-17-
674. ultimately= at last=in the end= sonunda
675. uphold= confirm, onaylamak, tasdik etmek
676. upwards= yukarı do
ğ
ru
677. urgently= vitally=çok önemli, çok zaruri olarak
678. vague= belirsiz
679. value= de
ğ
er vermek, önemli görmek
680. valve= vana
681. vast= broad=wide=çok geni
ş
682. vast= geni
ş
683. vegetation= bitki örtüsü
684. vegetative= bitkisel
685. vertebrate= omurgalı
686. vibrant= parlak, canlı
687. vine= sarma
şık yapılı, kazığ
a vb. tutunarak
büyüyen
688. velocity= hız, sürat
689. venture= riskli giri
ş
im
690. verify= do
ğ
rulamak
691. versatility= çe
ş
itlilik, çok yönlülük
692. vessel= tekne, gemi
693. veterinary surgeon= veteriner cerrah
694. vibration= titre
ş
im
695. vicinity= etraf, çevre
696. vine-ripe= iyice olmu
ş
697. vulnerable= hassas, zayıf
698. warp= e
ğ
ilmek, dönmek, bükülmek
699. waste product= atık madde
700. water table= su tabakası seviyesinde
701. weapons of mass destruction=kitle imha silahları
702. wastefully= extravagantly=savurganca
703. waterfowl= su ku
ş
u
704. weed= yabani ot
705. whereby= aracılı
ğ
ıyla, yardımıyla
706. wipe out= silip süpürmek, yok etmek
707. with reference of/to= -e göre, -ye atfen
708. wonder= merak etmek
709. worrisome= yorucu
710. whirlwind= hortum
711. wind-borne= rüzgarla ta
ş
ınan
712. wreck= enkaz
713. yeast= maya
714.
715. zone= bölge, mıntıka